Tuncay AYVERDİ-Bilinmezlik Molası
Tuncay AYVERDİ
BİLİNMEZLİK
MOLASI
Başımdan damlayan
düşüncelerle
Sessiz saatlerde
bir bilinmez moladayım.
Yirmiden dört defa
geçti yine saat;
Adeta yarını
bekleyen bir çırpınışla
Yine gidiyor
ömrümden bir Şubat.
Ağır basıyor
gitmenin verdiği keder,
Bilirim nerede olursam
olayım yaşadığım her şey kader!
Yaprakları
koparılmış bir takvim ya da bir geçmiş zamanım…
Kapılarını
örtüyorum çocukluktaki sevmelerin,
Ne sırrı göreyim artık
ne de bir sırda olayım!
Meğer böyle
geçiyormuş ömür,
Bir gün böyle de
bitecek farkında olmadan.
Sanki bir rüyada
kıstırıldım da dürtüyorlar dünyadan!
Hangi his ile
uyandırıldım bu çözülen zamanda?
Bilmem, bir kâbus
mu yoksa baştanbaşa?
Sanki bir kabre
çağrıldım da örtüm üzerimde,
Derdime düştüm
artık bir şey söyleme!
Sardı etrafımı bir
yolcu heyecanı,
Gittim, izledim
susan karanlıkları.
Arınma gayesiyle
seyrettim ışığın geleceği yoldan,
Ancak bir su
damlasıydım kabımda saklanan.
Yabancısıydım bir
zaman sözlerime,
Kesmiştim,
anlaşmaktan ümidimi saatlerin diliyle.
Senelerden beri
göremediğim bu hakikat ilkti;
Düşünce ateşimle
büyüdü göz bebeklerim,
Saf, derin bir
muammada ferahlığı bekledi.
Sonra ne
konuştularsa bulutlarla;
Kuşlar da gitti
gökyüzünden.
Hayatın bir
tükenmez macerası da böyle başladı.
Ve rüzgâr en ücra
mahalleleri bile süpürdü,
Bense hâlâ
dokunamadım mısralarıma.
Artık çıkamam boğulurum
gözyaşımda,
Gelemem sana
gitmelerim peşimde.
Zamansızlık ve mekânsızlığın
olduğu bir yerde
Görülür belki
yüzümüz göz kapaklarımızın içinde.
Yorumlar
Yorum Gönder