Ekin Mert ELİK-Anları Yakalamak

 

Ekin Mert ELİK

ANLARI YAKALAMAK

Hayat yakalayabildiğimiz anılardan ibarettir. Mutluluk, hüzün, nefret, öfke hepsi aslında birer andır. Birer kesit. Hepsinin öncesi ve sonrası vardır. Mutlu olmadan önce acı çekmemiz gerekir. Tırmanması zor bir dağ gibidir. Önce ellerimizde ayaklarımızda kesikler, yaralar oluşur. Daha sonra ise zirveye ulaşır o muazzam gökyüzünü görürüz. İşte bu mutluluktur. Hepsi birer de döngüdür aslında. Hüzün mutluluğu doğurur. Sonra mutluluğun değerini henüz anlamamışken tekrar hüzne yelken açarız. Sonra bir daha o dağa çıkmak isteriz acı çekerek, sonra tekrar sonra tekrar sonra tekrar.     

Tüm bu olanlara döngü dedik. Ama ölümü bu kadar geri dönülmez yapan bu döngüyü bozan tek olgu oluşudur. Öncesi vardır hem de yıllarca öncesi vardır. Hazırlık safhası en uzun süren duygu, his ne derseniz deyin hazırlığı en uzun süren şey ölümdür. Bize zirvelere defalarca çıkarır. Defalarca oyalar. Defalarca bizi kendisiyle burun buruna getirir. Güçlü de hissettirir güçsüz de. En garibi de bu duyguları yaşarken ölümü unutmamızdır bence. Kim birinin kalbini kırarken karşısındakinden özür dileyecek vakti bile olamayacağını hatırlayabilir ki? Daha garibi de varsa ölümlü insanoğlunun ebedi evinden korkmasıdır. Evet bildiniz. Mezarlık. Mezarlıklardan neden bu kadar korkarız? Ben en çok mezarlıkları seviyorum. Hayattan bıkarsanız, gücünüz biterse, yaşamayı istemezseniz oraya gidin. İsimleri okuyun. Tarihleri okuyun. 100 sene yaşayanlar da vardır 1 gün yaşayamayanlar da. İntihar etmeyi kafaya koymuş tüm insanları mezarlığa götürmek isterdim. Orada ölenlerin ne hayalleri vardı kim bilir? Birisi dünyayı kurtaracaktı, birisi dünyanın en iyi öğretmeni olacaktı. Birinin ailesi çok fakirdi, ailesi için çalışacaktı. Birisi istismara uğramıştı ama ölümü isteyerek seçmemişti. O hepimizden güçlüydü kendi iradesiyle bitirmedi kendi sahnesini. En büyük güç en büyük güçlerle savaşan insanlarda vardır bence. En iyi komutan kaybedeceğini bile bile o meydana gidendir diye düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz bilemem pek de önemli değil benim için. Sizin için de öyle olsun. Kaybettiğiniz birçok savaş olabilir. Hayat tokadı hep size atmış olabilir. Ayağa kalkın. Unutmayın kavga yere düştüğünüzde değil ayağa kalkamadığınızda biter.

Bugün hayatta hangi anı yakaladınız? Kime bir iyiliğiniz dokundu? Ya da kendinize ne kattınız? Belki bu yazı okuduğunuz son yazı olacak, umarım ölümü de unutmadınız. Ama emin olun bunu sürekli düşünerek de yaşanmaz. Yaşayın henüz elinizde imkân varken. Bir insana, canlıya faydanız dokunacaksa dokunsun. Yaşam ölümden önceki son sahnedir. Son oyun. Hem de provasız. Harika değil mi?

              

Yorumlar

Popüler Yayınlar