Leyla EĞİLMEZ
DİRİLİŞ NESLİNİN AMENTÜSÜ – SEZAİ KARAKOÇ
“Medeniyetleri insanlar kurar. İnsanları
ise fikirler, ülküler ve mefkûreler” diyor üstat. İşte Sezai Karakoç da İslam
medeniyetini ilk önce fikirlerin inşası ile olabileceğine inanarak biz gençlere
bu medeniyetin işçileri olma yolunda izlememiz gereken adımları anlatıyor
diriliş neslinin amentüsünde. Amentü diyor çünkü bu medeniyetin inşasının
inanmadan başarılı olunamayacağını ve bunu ancak bir amentü haline getirirsek
başarılı olabileceğimizi kitabın adından öğrenebiliyoruz.
Bir diriliş eri nasıl olmalı, ahiret dünya
dengesini nasıl kurmalı, nasıl bir medeniyet arzulamalı, çağa ayak uydurma konusunda
nasıl bir yol izlemeli? İşte bunlar gibi
birçok soruyu bize yöneltip cevabını bulmamıza yardım ediyor. Kitaba ilk başladığımız
andan itibaren yazarın bizi bir medeniyet okuluna aldığını ve kendini
öğrencilerden ayırmadığını görebiliyorsunuz. Kitaba kendimin bir diriliş eri
olduğuma inanıyorum diyerek başlıyor ve eri olunan savaşın ruhların, zihniyetlerin,
medeniyetlerin savaşı olduğunu söyleyerek hangi yolda olduğumuzu idrak etmemiz
konusunda yol gösteriyor. Eğer bu savaşta er olmaya karar vermiş bir genç isek
azığımızı toplamaya nereden başlayacağız sorusunu kafamızın içine yerleştiriyor.
Nasıl bir gençten bahsediyor? Yalnızca Allah’a kul yalnızca Rabbine köle bir
genç. Nefsinin her isteğini yapmayı özgürlük olarak görmeyip asıl özgürlüğün
teslimiyet olduğunu bilen bir genç, Batının Müslüman kanı üzerine kurduğu sahte
medeniyete alkış tutmayıp zalimin kim olduğunu zulmün nereden geldiği iyi bilen
bir genç. Öyle bir genç ki fiillerini amentüsün belirlediği, bir plana sahip
dönemin adamı değil İslam’ın adamı. Tarih bilinci ile dünü bugünü yarını tahlil
edip geçmişe saplanmayıp ancak geçmişini unutmayıp yarınlarını inşa eden, kuran
ve sünnet dairesinden çıkmayıp İslam’ın nuruyla bütün sokakların camiye çıktığı
başkentinin peygamber sünneti olduğu bir medeniyet inşa eden genç. İşte özlemi
duyulan genç ve özlemi duyulan medeniyet.
Bugün İslam topraklarını yeniden
diriltecek olan en önemli adım bireysel olarak ruhların bu bilinçle
filizlenmesidir. Bir genç bütün ümmettir. Müminin mümine yalnızca kardeş
olduğuna iman ederek Allah’ın ipine sıkıca sarılan ümmet olmak o ipin tek
kurtuluş olduğuna iman etmek bizi o dipsiz kuyulardan kurtaracaktır. Fikirlerin
yalnız zihinde kalmayıp eyleme döküldüğü, sadece psikolojik bir Müslümanlık
değil, sosyal siyasi ve içtimai bir Müslümanlık. İzmler idrakimize giydirilmiş
deli gömlekleridir diyor Cemil Meriç. Hiçbir deli gömleğini üzerine geçirmeden
aklını kimseye kiralamadan Allah’ın ipine ve Peygamber sünnetine sıkıca sarılan
bir ümmet ile İslam medeniyetinin inşası mümkün kılınacaktır. Bu amentüyü
kandil olarak kabul eden genç tüm mevcudata hakikat nazarıyla bakacaktır.
Kısaca yalın ve derin anlatımıyla Sezai
Karakoç bize inanılan İslam Medeniyeti için bu yeni neslin gelmesi gerektiğini
ve bu neslin geleceğine olan inancını aktarmış. Her zafer sefere çıkmakla
başlar. Her sefere inançla çıkılır. Önemli olan yola çıkmaktır. Ne mutlu yola
çıkan gençlere.
Tebrik ederim. Ellerine saglik
YanıtlaSilTebrik ediyorum Leyla. Ellerine sağlık.
YanıtlaSil